İmam ancak kendisine uyulmak için imam edinilmiştir

79- Bize Zaide, Mûsâ ibn EbîÂişe’den; o da Abdullah ibn Utbe’nin oğlu Ubeydullah’tan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Âi-şe’nin yanma girdim de: Rasûlullah’in hastalığından bana anlatır mısın? dedim. Âişe: Evet, anlatırım, diyerek şöyle devam etti: Peygamber ağırlaştığı zaman: “İnsanlar namazı kıldılar mı?” diye sordu. Biz: Hayır (yâ Rasûlallah), onlar seni bekliyorlar, dedik. “Öyleyse benim için leğene su koyunuz” buyurdu. Âişe dedi ki: Oturup yıkandı. Sonra kalkmaya davranırken bayıldı. Sonra ayıldı. Yine: ”İnsanlar namazı kıldılar mı?” diye sordu. Biz: Hayır yâ Rasûlallah,bnlar seni bekliyorlar, dedik. “Benim için leğene su koyun” buyurdu. (Koyduk) oturup yıkandı. Sonra kalkmağa davranırken yine bayıldı. Senra ayıldı. Yine: “İnsanlar namazı kıldılar mı?” diye sordu. Biz: Hayır yâ Rasûlallah, onlar seni bekliyorlar, dedik. “Benim için leğene su koyun” buyurdu. (Koyduk), oturup yıkandı. Sonra kalkmağa davranırken bayıldı, sonra ayıldı. Yine: “İnsanlar namazı kıldılar mı?” dedi. Biz: Hayır yâ Rasûlallah, onlar seni bekliyorlar, dedik. O sırada insanlar mescidin içinde toplanmışlar, .yatsı namazı için Peygamber’i bekleyip duruyorlardı. Bunun üzerine Peygamber, insanlara namaz kıldırması için Ebû Bekr’e haber gönderdi. Haberci elçi Ebû Bekr’e gitti de: Rasûlullah sana, insanlara namaz kıldırmanı emrediyor, dedi. Ebû Bekr -ki o, yüreği yufka bir zât İdi- Umer’e: Yâ Lfmer, insanlara sen namaz kıldır, dedi. Umer ona hitaben: Buna sen daha haklısın, dedi. Sonra Rasûlullah kendinde bir hafiflik hissetti de, birisi Abbâs olan iki adam arasında öğle namazı için dışarıya çıktı. Ebû Bekr de bu sırada insanlara namaz kıldırıyordu. Ebû Bekr, Peygamber’i görünce mihrâbdan geri çekilmeye davrandı. Peygamber ona “Geriye çekilme” diye işaret etti, ve: “Beni onun yanıbaşına oturtunuz” buyurdu. Onlar da kendisini Ebû Bekr’in yanına oturttular. Râvî dedi ki: Ebû Bekr, Peygamber’in namazına, insanlar da Ebû Bekr’in namazına uyarak ayakta, Peygamber de oturduğu hâlde namaz kılmaya başladılar. Râvî Ubeydullah ibn Abdiltah şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Ab-bâs’ın yanına girdim de: Peygamber’in hastalığı hakkında Âişe’nin bana söylediklerini sana arzedeyim mi? dedim. Söyle, dedi. Ben de Âişe’nin hadîsini ona arzettim. İbn Abbâs o hadîsten hiçbir şeyi inkâr etmedi. Şu kadar ki, İbn Abbâs: Abbâs ile beraber olan o ikinci kimsenin ismini Âişe sana söyledi mi? dedi. Hayır, dedim. İşte o, Alî ibn EbîTâlib idi, dedi.

80- Mü’minlerin annesi Âişe (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) hasta olduğu hâlde evinde (bir kerresinde) namaz kıldırdı idi. Bu namazı kendisi oturarak, bir topluluk da arkasında ayakta kıldılar. Peygamber onlara: “Oturunuz” diye işaret etti. Namazdan çıktıktan sonra: “İmâm, ancak kendisine uyulmak için imâm yapılmıştır. Öyle o/unca o rukû’a vardığı vakit siz de rukû’a varınız. Başım kaldırdığı vakit siz de başınızı kaldırınız. Oturduğu hâlde namaz kıldığı zaman, sizler de hep oturarak namaz kılınız” buyurdu.

81- (Enes -R- şöyle demiştir:) Rasûlullah (S) bir ata bindi de ondan düştü, bundan dolayı vücûdunun sağ tarafı berelendi. İşte o zaman namazlardan birini kendisi oturduğu hâlde kıldırdı, bizler de onun arkasında oturarak kıldık. Namazdan çıkınca: “İmâm ancak kendisine uyulsun diye imâm edilir, öyle olunca imâm ayakta namaz kıldırdığı zaman sizler de ayakta olduğunuz hâlde namaz kılınız. İmâm rukû’a yardığında, siz de rukû’a varınız. O kendini kaldırdığı zaman siz de kendinizi kaldırınız. îmâm Semiallâhu limen hamideh (Allah kendisine hamd edenin hamdini işitip kabul etti) dediği zaman, sizler: Rabbena ve lekel-hamd (Ey Rabb’imiz, biz sana itaat ettik; yâ Rabb, ibâdetimizi kabul et, itaatimizden ve sana niyazımızdan dolayı da sana hamd olsun) deyiniz. İmâm ayakta olarak namaz kıldırırsa, siz de ayakta olarak namaz kılınız; imâm oturarak namaz kıldırdığı zaman, sizler de oturarak kılınız” buyurdu. Bu, Peygamber’in eski hastalığında olmuştu. Sonra, bunun arkasından bir defa da Peygamber oturarak namaz kıldırdı. İnsanlar O’nun arkasında ayakta namaz kıldılar; Peygamber onlara oturmayı emretmedi. Peygamber’in fiilinden ancak sırasıyla sonuncuları alınır.