Kendilerine namazı uzattığı zaman imamından şikayet eden kimse

95- Ebû Mes’ûd (R), şöyle demiştir: Bir kimse: Yâ Rasûlallah, fulancanın bize uzun namaz kıldırmasından dolayı muhakkak sabah namazından geri kalmaktayım, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah öyle bir öfkelendi ki, ben O’nun hiçbir yerde o günkü kadar öfkelendiğini görmedim. Sonra Rasûlullah (S) şöyle hitâb etti: “Ey insanlar! İçinizden bâzı kimselerde cemâati nefret ettirme (hasleti) vardır. Her kim insanlara imamlık ederse, namazı hafif tutsun. Çünkü onun arkasındaki cemâatte zaîf olanı var, yaşlı olanı var, ihtiyâç sahibi olanı vardır”.

96- Bize Âdem ibn Ebû I yâs tahdîs edip şöyle dedi: Bize Şu’be tahdîs edip şöyle dedi: Bize Muhârib ibnu Disâr tahdîs edip şöyle dedi: Ben Câbir ibn Abdillah el-Ensârî’den işittim, şöyle dedi: Bir kimse gece karanlığı basmış olduğu hâlde iki sulama devesi ile geldi. Muâz’m yatsı namazı kıldırmasına tesadüf etti. Hemen devesini bıraktı, ve Muâz’m yanına geldi. Muâz namazda el-Bakara yâ-hud en-Nisâ sûresini okumağa başlayınca, o zât ayrıldı gitti. Akabinde Muâz’ın bu zât hakkında kötü bir söz söylediği haberi bu kimseye ulaştı. Bunun üzerine o kimse Peygamber’e geldi ve O’na Muâz’dan şikâyet etti. Peygamber (S) üç defa: “Yâ Muâz, sen bir fettan mısın? -yâhud: Sen bir/âtin misin?-” buyurdu da, akabinde Muâz’a: “Seb-bih isme Rabbike’l-al’lâ, Ve’ş-şemsi ve duhâhâ, Vel~leyli izâ yağşa sûrelerini okuyup namaz kıldırmak değil miydin? Şu muhakkak ki, senin arkandaki cemâatte yaşlı olan, zaîfolan, iş ve ihtiyâç sahibi olan kimseler namaz
kılmaktadır'”buyurdu. Şu’be: “Şu muhakkak ki senin arkanda..” cümlelerinin hadîse dâhil bulunduğunu zannediyorum, dedi. Ebû Abdillah Buhârî şöyle dedi: Ve Şu’be’ye, bu hadîsin aslını rivayet etmekte (Sufyân
Sevrî’nin babası olan) Saîd ibn Mesrûk, Mus’ır ibn Keddâm ve bir de eş-Şeybânî Ebû İshâk mutâbaat etmişlerdir. Amr ibn Dînâr, Ubeydullah ibnu Miksem ve Ebu’z-Zubeyr, Câbir’den olmak üzere: Muâz yatsı namazında el-Bakara Sûresi’ni okudu, demişlerdir. Ve Şu’be’ye, Muhârib’den rivayet etmekte el-A’meş-mutâbaat etmiştir