Bir müslümanın hakkını yalan yere yeminle alan kimsenin cehennemle tehdit edilmesi

109- Ebu Ümâme (r.a)’tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.):
“Kim yemin etmek suretiyle bir müslümanın hakkını elinden alırsa o kimseye Allah cehennemi vacip kılar, cenneti de haram kılar” buyurdu. Bunun üzerine bir adam, Resulullah (s.a.v.)’e:
“Ey Allah’ın resulü! müslümanın elinden alınan bu hak, az bir şey olsa bile (yine bu ceza geçerli) mi?” diye sordu. Resulullah (s.a.v.);
“Misvak ağacından bir çubuk bile olsa böyledir” buyurdu.

110- Abdullah İbn Mes’ud (r.a)’tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Kim yemininde günahkar olduğu halde yalan yere müslüman bir kimsenin malını sabr-ı yemin ederek alırsa, kıyamet günü Allah’ın gazabına uğrayarak O’nun huzuruna çıkar” buyurdu.
Derken Eş’as b. Kays gelip (Abdullah İbn Mes’ud’u kast ederek):
“Ebu Abdurrahman size ne anlatıyor?” diye sordu. Orada bulunan kimseler:
“Şöyle şöyle söyledi” dediler. Eş’as b. Kays:
“Ebu Abdurrahman doğru söylemiş. Benim hakkımda konuyla ilgili olarak şöyle bir ayet indi:
Bir adam ile benim aramda Yemen’de (tartışmalı) bir yer vardı. Onu, Peygamber (s.a.v.)’e dava ettim. Peygamber (s.a.v.) bana:
“Kanıtın var mı?” diye sordu. Ben de:
“Hayır” dedim. Resululîah (s.a.v.):
“O halde (dava edilen kimsenin) yemin etmesi lazım” buyurdu. Ben de:
“O, (yemin istenildiği zaman) yemin eder” dedim. O zaman Resululîah (s.a.v.):
“Kim yemininde günahkar olduğu halde (yalan yere) müslüman bir kimsenin malını sabr-ı yemin ederek alırsa, kıyamet günü Allah’ın gazabına uğrayarak O’nun huzuruna çıkar” buyurdu.
Bunun üzerine de;
“Allah’a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince” ayeti sonuna kadar indi.