23- Ebu Hureyre’tan rivayet edilmiştir:
“Resulullah vefat edince, Ebu Bekr (onun yerine) halife seçildiği ve bazı Arap toplulukları dinden döndüğü Ömer İbnü’l-Hattâb, Ebu Bekr’e: Peygamber:
“İnsanlar; Allah’tan başka ilah olmadığına deyinceye, kadar (onlarla) savaşmakla emrolıındum. Kim Allah’tan başka ilah yoktur derse, İslam hakkı (olan had cezaları) hariç malını ve canını, bana karşı emniyet altına almış olurlar. (Gizli hallerinden dolayı) hesap(lar)i ise Allah’a aittir” buyurduğu halde sen nasıl onlarla savaşırsın’ diye sordu.

Ebu Bekr:
“Vallahi, namaz ile zekatın arasım ayıran kimselerle mutlaka savaşacağım. Çünkü zekat, malın hakkıdır. Vallahi, Resulullah’e verdikleri yularları bana vermeyecek olurlarsa vermediklerinden dolayı onlarla herhalükarda savaşırım” diye cevap verdi. Bunun üzerine Ömer İbnü’l-Hattâb:
“Vallahi, yüce Allah’ın, Ebu Bekr’in kalbini savaşa açtığını kavradım. Bunun da hak bir savaş olduğunu anladım” dedi.

Resulullah, hicretin 11. yılında Rebiülevvel ayının 12’sinde Pazartesi günü öğleye doğru vefat etmiş, Benu Sâide Sakifesİ denilen yerde bir araya gelen müslümanların istişaresi sırasında Hz. Ömer, Hz. Ebu Bekr’e hemen orada beyat etmiş, ondan sonrada oradakilerin hepsi Hz. Ebu Bekr’e beyat etmişlerdi. Böylece Hz. Ebu Bekr halife seçilmiş oldu.
O sırada bazı müslüman gruplar, dinden dönmeye başlamışlardı. Hattabî (ö. 388/-998)’ye göre, bunlar 2 sınıftır:

24- Ebu Mâlik, babası (Târik el-Eşcaî) ‘tan rivayet etmiştir:
“Resulullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim:
“Kim “Allah’tan başka ilah yoktur” deyip Allah’tan başka tapılan şeyleri inkar ederse onun malına ve canına (dokunmak) haramdır. Gizli hallerinden dolayı hesapları ise Allah’a aittir.”