Kadınlara dokunmuşsanız ve su bulamamışsanız, tertemiz bir toprakla teyemmüm edin

1- Âişe (R) şöyle demiştir: Rasûlullah’m seferlerinin birinde onunla beraber yola çıktık. Tâ Beydâ’ya yâhud Zâtu’I-Ceyş’e vardığımızda bir gerdanlığım koptu. Onun aranması için Rasûlul-lah (orada) bekledi, insanlar da onunla beraber beklediler.
Hâlbuki bir su başında değillerdi. İnsanlar Ebû Bekr es-Siddîk’a geldiler ve: Sen Âişe’nin yaptığını görüyor musun? Rasûlullah’ı da, insanları da bir su başında değiller ve yanlarında da su yok iken yollarından alıkoydu, dediler. Bunun akabinde Ebû Bekr (yanıma) geldi. Rasûlul-lah da başını dizimin üzerine koymuş hâlde uyumuştu. Ebû Bekr:
— Sen Rasûlullah’ı ve insanları yollarından alıkoydun. Onlar bir su başında değiller ve yanlarında da su yoktur, dedi. Âişe dedi ki: Ebû Bekr beni kötüleyip azarladı, Allah’ın söylemesini istediği şeyleri söyledi, eli ile de boş böğrümü dürtmeğe başladı. Beni kipirdamaktan, Rasûlullah’m dizim üzerinde bulunmasından başka hiçbir şey men’ etmiyordu. Sabah olunca Rasûlullah (S) kalktı, hiç su yoktu. Allah “Teyemmüm Âyeti”ni indirdi. Herkes teyemmüm etti. Useyd ibn Hudeyr.
— Ey Ebâ Bekr hanedanı, bu sizin ilk bereketiniz değildir, dedi. Âişe dedi ki: (Sonra gideceğimiz sırada) üzerine bindiğim deveyi kaldırdık ve gerdanlığı onun altında bulduk.

2- Bize Câbir ibn Abdillah haber verdi ki, Peygamber (S) şöyle buyurmuştur. “Benden evvel hiçkimseye verilmedik beş şey bana verilmiştir: Bir aylık yola kadar korku (salmak) ile nusret olundum. Yeryüzü bana namazgah ve temizlik sebebi kılındı. Onun için ümmetimden her kime namaz vakti erişirse, hemen namazını
ktlıversin. Ganimetler bana halâl edildi. Hâlbuki benden evvel kimseye halâl edilmemiştir. Bana şefaat verildi. Bir de benden evvel her peygamber, hâsseten kendi kavmine gönderilirken, ben umûm insanlığa gönderildim”.