Korkan kimsenin imanını gizlemesi

119- Huzeyfe (r.a)’tan rivayet edilmiştir:
İslam’ın ilk yıllarında Resulullah (s.a.v.)’le birlikte idik. Bize:
“İslam kelimesini söyleyenlerin kaç kişi olduğunu bana sayın?” buyurdu. Biz de:
“Ey Allah’ın resulü! Sayımız, altı yüz ile yedi yüz arasında olduğu halde (Mekke’li müşriklerin) bize bir kötülük edeceğinden mi endişeleniyorsunuz?”
dedik. Resulullah (s.a.v.):
“Sizler bilmezsiniz. Belki (bir şeyle) imtihan edilirsiniz” buyurdu.
Huzeyfe der ki: Bunun üzerine imtihana uğratıldık. O derece ki, bizden birisi, namazını bile ancak gizli kılmaya başladı.  Bu konuşmanın ve talimatın, Hendek kazılırken yada Uhud savaşma çıkılacağı zaman veya Hudeybiye seferinde meydana geldiğinle dair değişik görüşler vardır.

Resulullah (s.a.v.), müslümanların sayısını tespit etme emrini verdiği zaman sahabiler çok olduklarını ileri sürerek bu kalabalık kitle için korkma hikmetini bilememişlerdi. Resulullah (s.a.v.) ise verdiği cevapla başlarına bir belanın gelmesinin beklendiğini bir mucize mahiyetinde haber vermiştir.
Sahabilerin başına bela geldiğine ve o esnada bazı sahabilerin namazlarını bile gizli kıldıkları ile ilgili olarak Nevevî, bunun, Peygamber (s.a.v.)’in vefatından sonra meydana gelen fitneler dönemindeki durum olabileceğini belirtmiştir. Çünkü bu dönemde bazı sahabiler, fitnelere bulaşmamak için İnzivaya çekilerek tenha yerlere saklanır ve nerede olduğunun halk tarafından bilinmesini istemez ve namazlarını gizli kılarlardı.

Buhârî’deki rivayete göre verilen talimat üzerine 1500 müslümanın ismi yazılmıştır. Buhârî’deki başka bir rivayette ise müslümanların 500 kişi olduğu tespit edilmiştir. Burada ise müslümanların sayısı 600-700 arası olduğu belirtilmektedir. Bu rivayetler arasında görülen farklı durumla ilgili olarak Nevevî şöyle der:
“500 kişiye dair rivayet, Medine ve çevresindeki müslümanların tamamından oluşan asker listesidir. 660 ile 700 arasındaki sayıya ait rivayet ise sadece Medine’deki müslüman asker sayısıdır.”