Cünüb olan kimse nefsi üzerine hastalıktan yahut ölmekten veya susuz kalmaktan korktuğu zaman Teyemmüm eder

11- Ebû Vâil şöyle demiştir: Ebû Mûsâ, Abdullah ibn Mes’ûd’a hitaben: Cünüb kimse su bulamadığı zaman namaz kılmayacak ( mı)? dedi. Abdullah da: Cünüb için teyemmümün cevazında onlara ruhsat verirsem, onların biri suyu soğuk bulunca bunu yapar, yânî teyemmüm eder de namaz kılar, dedî. Ebû Mûsâ dedi ki: Ben Ammâr’ın Umer’e söyl

12- Bize A’meş tahdîs edip şöyle dedi: Ben Şakîk ibn Seleme’den işittim, şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Mes’ûd ve Ebû Musa’nın yanında idim. Ebû Mûsâ, Abdullah’a:
— Yâ Ebâ Abderrahmân, bir kimse cünüb olsa da su bulamasa, nasıl yapar? Bana haber
ver, dedi.
Abdullah:
— Su buluncaya kadar namaz kılmaz, dedi. Bunun üzerine Ebû Mûsâ:
— Peygamber (S) kendisine “Sana şöyle yapman kâfi gelirdi” buyurduğu vakİtki
Ammâr’ın sözünü nasıl yaparsın? dedi.
Abdullah:
— Görmedin mi, Umer bu söze kaanî’ olmadı, cevâbını verdi. Bunun üzerine Ebû Mûsâ:
— Ammâr’ın sözünü bir tarafa bırakalım. (Teyemmüm âyetini kasdederek) Ya şu âyeti
ne y apacaksın? m ukaabelesinde b ulundu. A B una k arşı İ bn M es’ûd n e d iyeceğini
bilemedi de:
— Biz şayet bu adamlara bu hususta bir ruhsat verirsek, nerede ise onların birine su
soğuk gelince, suyu bırakıp teyemmüm edecektir, dedi.
A’meş şöyle dedi: Ben Şakîk’a:
— Abdullah ibn Mes’ûd, cünübün teyemmüm etmesini, soğuktan dolayı teyemmüm
etmesi ihtimâlinden dolayı mı kerih gördü? diye sordum.
Şakîk buna:
— Evet, diye cevâb verdi.