Hayızlı kadının cildine dokunmak

6- Âişe (R) şöyle demiştir: Ben, Peygamber ile birlikte her ikimizde cünüb iken bir kabdan yıkanırdık. (Hayız olduğumda) O bana emrederdi, ben de futamı bağlardım. Ben hayızlı iken Peygamber tenini tenime dokundururdu. Keza O (mescidde) i’tikâfta iken, ben de hayızlı olduğum hâlde başını (i’tikâf yerinden dışarıya) çıkarırdı da, ben onu yıkar idim.

7- Bize Ebû İshâk ki o Şeybânî’dir, Abdurrahmân ibn Esved’den; o da babası Esved ibn Yezîd’den; o da Âişe’den haber verdi. O şöyle demiştir: Biz mü’minlerin annelerinden biri hayız olduğu ve Rasûlullah da cildini onun cildine dokundurmak istediği zaman o kadına hayzının hemen başlangıcında iken fûta bağlamasını emreder ve ondan sonra tenini o kadının tenine dokundururdu. Âişe dedi ki: Sizin hanginiz nefsine, Peygamber’in nefsine mâlik olduğu kadar mâlik olabilir?
Bu hadîsi Şeybânî’den rivayet etmesinde ayrı ayrı Hâlid ibn Ab-dillah ile Cerîr ibn Abdilhamîd, Alî ibn Mushir’e mutâbaat etmişlerdir.

8- Bize Şeybânî tahdîs edip şöyle dedi: Bize Abdullah ibnu Şeddâd tahdîs edip şöyle dedi: Ben Meymûne’den işittim, şöyle diyordu: Rasûlullah (S) kadınlarından bir kadınla deri deriye sürüşmek istediği zaman, kadın hayızlı olduğu hâlde kadına emreder, kadın da futasını bağlar idi. Bu hadîsi Sufyân es-Sevrî de Şeyb.ânî’den rivayet etmiştir.