Fetva talebine el ve baş işaretleriyle cevap veren kimse

26- Bize Eyyûb Sahtiyânî, İkrime’den; o da ibn Abbâs’tan tahdîs etti (ki o şöyle demiştir): Peygamber’e Veda haccında suâl soruldu. Soran kimse: Ben taş atmadan önce kurbân kestim, dedi. Peygamber (S) bu suâle: “Günâhı yoktur” diyerek eliyle işaret etti. Soran kimse: Kurbân kesmeden önce tıraş oldum, dedi. Rasûlullah: “Günâhı yoktur” diyerek eliyle işaret etti.

27- Salim ibn Abdillah şöyle demiştir: Ben Ebû Hureyre (R)’den işittim ki, Peygamber (S): “îlim kabz olunacak (yânî kaldırılacak) cehalet ve fitneler zuhur edecek, herc çoğalacaktır” buyurdu. Yâ Rasûlallah, herc nedir? diye soruldu. Rasûlullah, katli kasdeder gibi elini eğip indirerek: “İşte böyle!” buyurdu.

28- Bize Hişâm ibn Urve, Fâtıma bintu’l-Munzir’den; o da Esma bintu Ebî Bekr’den tahdîs etti. Esma (R) şöyle demiştir: (Güneş tutulması zamanında) Âişe’nin yanına gittim, o namaz kılıyordu. Bu insanlara ne oluyor? dedim. (Güneş tutulduğunu anlatmak için) gökyüzüne doğru (başıyla) işaret etti. Meğer insanlar hep namaza durmuşlar. Âişe’: “Subhânallâh” dedi. Bu bir âyet mi? diye sordum. Başıyle evet diye işaret etti. Bunun üzerine ben de namaza durdum. Nihayet üzerime baygınlık geldi. (Yanımdaki kırbadan) başıma su dökmeğe başladım. Namazdan sonra Peygamber, Allah’a hamd ve sena edip şöyle buyurdu: “Cennet ve cehenneme kadar evvelce bana gösterilmemiş hiçbir şey kalmadı ki bu makaamımda görmüş olmayayım. Bana vahy olundu ki, sizler kabirlerinizde Mesîh Deccâl’ın imtihanlarına benzer yâhud ona yakın -Esmâ’nm bu iki sözden hangisini söylediğini bilmiyorum bir imtihan geçireceksiniz. (Kabre girmiş kimseye:) Bu adam (yânî Muhammed) hakkındaki ilmin nedir? diye sorulacak. Mü’min yâhud yakîn sahibi olan kimse Esmâ’nın bu ikiden hangi lâfzı söylediğini bilmiyorum : O zât Muhammed’dir. O Allah ‘in Rasûlü’dür. Bize beyyineler ile hidâyet getirdi. Biz de da’vetine icabet ettik ve O’na uyduk. O zât Muhammed’dir diyecek. Bu söz üç kerre tekrarlanacak. Ondan sonra o kimseye: Yat da rahatça uyu, o zâtın peygamberliğine kesin surette inanmakta olduğunu bildik, denilecek. Münafık yâhud kalbinde şübhesi olan kimseye -Esmâ’nın bunlardan hangisini söylediğini
bilmiyorum gelince, o (suâle karşı): Ben bilmiyorum, işittim, insanlar birşeyler söylüyorlardı, ben de onu söyledim, cevâbını verecek”.